2012

Flörtöz Üvey Annemle Sikişmelerimiz

Üvey annem çok tatlı bir kadın. Tanınmış bir şirkette arsa satışı uzmanı. Normal her erkeğin görür görmez aklına sevişmek fikrini sokacak kadar tatlı ve işveli. Kahkahası boldur. Flörtöz bir kadın olup, erkeklerle konuşurken başını arkaya doğru atıp kahkahalar patlatır. Bir şeyler anlatırken eli boynunda, saçlarında dolaşır. Konuşurken yeşil gözlerinin içi güler ve seksi halleri insanı hipnotize eder. Giyim tarzı çok seksidir. Dekoltesiz elbisesi olmayıp, genelde etek giyer. Bulunduğu ortamlarda kadın erkek herkesin ilgisi üzerindedir. Trilyonluk arsaları abazan iş adamlarına kolaylıkla satar cazibesiyle. Teşhirci sayılabilecek kadar açık ve seksi giyindiği halde, bakışlardan asla rahatsız olmaz ve açıkçası erkekleri azdırmak hoşuna gider. Balık etli, biçimli vücudu, iri memeleri, tombul ve çıkık kalçalarıyla tam bir afettir. Teni bembeyaz, pürüzsüz ve kaymak gibidir. Çocukluğumdan bugüne kadar, kadın denince aklıma en iyi örneğiyle annem gelir. 

Cinsel dünyamın oluşumundan beridir en önemli cinsel figür hep annem olmuştur. Mastürbasyonlarımın çoğunluğunda hep o vardır hayallerimde. Bunun böyle olmasında en büyük pay annemin kışkırtıcı kadınlığı idi. Kendimi bildim bileli ona dokunmaktan çok hoşlanır, yakın olabilmek için her şeyi denerdim. O da her zaman bana karşı sıcak ve anlayışlı olmuştur. Ama standart bir anneden daha toleranslı, geniş ve nerdeyse kur yapmak sayılabilecek birçok hareketimi hep görmezden gelmiş, anlayışla karşılamış ve hatta bundan hoşlanmıştı. 

İki yıl önce Liseyi bitirmiş, dershaneye gidiyordum. ÖSS’de istediğim bir bölümü kazanamıyordum. Durumum çok iç açıcı değildi ve üniversite okumayıp, çalışmaya karar verdim. Bunun içinde bir an önce askere gidip gelecektim. Evden 1 ay sonra ayrılacaktım ve annemin uzağından kalmak fikri beni biraz sıkıntıya sokuyordu. Ona bu konuda açılabilmem söz konusu değildi. Kendimi çıkmazda hissediyordum. Günlerim gecelerim onu düşünerek mastürbasyon yapmakla geçiyordu. Her fırsatta ona dokunuyor, sarılıyor, öpüyor ve onu düşünerek mastürbasyon yapıyordum. Annem de bunu büyük ihtimalle hissediyor ve asla engellemiyordu beni. Ne zaman hareketlerim ve konuşmamda kur yapmaya kaysam ve seksi çağrıştıran şeyleri ima etsem, hemen usta bir manevrayla konuyu değiştirip, şakaya vuruyordu. Beni tahrik ettiğinin kendisi de farkındaydı, fakat her zaman bunu geçiştiriyordu. Ama ben de ısrarla hissettiklerimi ona belli etmek için elimden geleni yapıyordum ve bu beni çok heyecanlandırıyordu. 

Derken ayrılık günü gelip çattı, o gün askere gönderiyorlardı beni. Valizler hazırlandı, babam arabayı hazırladı, amcamlar geldi, herkes aşağıda beni bekliyordu. Asansöre bindik annemle. Annemden ayrılırken paniğim iyice artmıştı ve saçma bir umutla zemin kat değil de bodrum katının düğmesine bastım. İndik ve kapı açıldığında karşımızda bodrum katının tenha koridorunu görünce annem şaşırdı. 

Bu belki de son fırsat diye düşünerek, asansörün kapısını açtım ve annemi belinden kavrayarak dışarı doğru çıkardım. Annem çok şaşırmıştı. (Neler oluyor?) der gibi şaşkınlıkla bana bakarken, tüm cesaretimi toplayarak karşısına geçtim, sımsıkı sarıldım, elimi kalçasına attım, avuçlayarak sıktım ve gözlerinin tam içine bakarak dudaklarına yapıştım. Annem şok olmuştu. Önce iter gibi olduysa da, yaşadığı şokun etkisiyle kala kaldı. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Sonra iki avcumla iki kalçasından kavradığım gibi ayaklarını yerden kestim, bacaklarının arasına girerek koridor duvarına yasladım. Yaklaşık 15 saniye kadar deli gibi öptüm dudaklarından. Kasıklarımı kasıklarına sımsıkı bastırmıştım. Üzerindeki incecik etekten tenini çok güzel hissediyordum. En sonunda, “Oğlum delirdin mi? Ne yapıyorsun?” diyerek kucağımdan indi. 

“Aşığım sana!” diyebildim ve son anda tatsız bir şey olamaması için işi uzatmadım ve yukarı çıkmak için merdivene yöneldim. Annem ses çıkarmadan üstünü başını toparlayarak nefes nefese beni takip ediyordu. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Kapıya çıktık, arabalara binip otogara gittik. Zamanı geldiğinde otobüse binmek için herkesle vedalaştım. Sıra anneme gelince elini öptüm, kucaklaşırken kulağıma, “Seni yaramaz çocuk seni!” deyip, tatlı tatlı gülüyordu. Açıkçası bu şefkatli yaklaşımı beni çok rahatlatmış ve umutlandırmıştı. Belli ki, bu son olmayacaktı. Otobüste, Ankara’ya varana kadar aralıksız bir şekilde yaşadıklarımı düşünüp durdum. Soluğumdan dudaklarının tadı kokusu geliyordu. Kalçalarını avuçladığım için ellerimi bambaşka hissediyordum. 

Askerde annemle sık sık telefonla konuşuyorduk. İlk başta ben biraz çekinsem de, annemin hiçbir şey olmamış gibi davranması beni rahatlatıyordu. Yaşadığımız o ana dair hiçbir şey söylememesinin ve kızmamasının, bunu kabullendiği anlamına geldiğini düşünerek mutlu oluyordum. Zamanla konuşmalar eski halini aldı. Ama benim hayallerim bunun çok ötesiydi. 

Günler aylar derken, 5 ay sonra Şeker bayramı için izin alarak eve geldim. Tam arife gecesi gelmiştim, ertesi gün bayramdı. Gece bilgisayarı açarak arkadaşlarla sohbet ederek ve tabi ki seks sitelerinde seks hikayeleri okuyarak, porno videolar seyrederek, neredeyse sabahladım. Bayram sabahı babamın Bayram namazına çağıran sesi ile uyandım. Of ya yapılır mı bu. Babamın namaz niyaz işlerinde pek gözü olmasa da, Cuma ve Bayram namazlarını kaçırmıyordu. Neyse kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Banyoda birisi vardı galiba, duş sesi geliyordu. Salona geçtim, kanepeye eşofmanlarımla uzandım. Babamlar giyiniyor olmalılardı. Kardeşim hazırlanmıştı bile, ortalıkta dolanıyordu. Benim gözlerimden ise uyku akıyordu. 

Babamın sesi ile kanepeden doğruldum. “Hadi acele edin biraz, geç kalacağız!” diyordu. Salona gelip, “Hadi Umut, sen daha giyinmemişsin!” dedi. Ben tam kem küm edecekken, arkadan yetişen annem vaziyeti kurtardı, “Aman yaa, Umut’u rahat bırak, çocuk yorgun, o Bayram yapmaya geldi!” dedi ve gülerek üzerime eğilip beni yanağımdan öptü. Bu kesinlikle bir işaretti ve olacakları düşününce hiç uykum kalmadı ve heyecanla beklemeye başladım. Kendisine olan ilgimi bildiği halde bana bir kapı aralamış ve bir şekilde beni ödüllendirmeye çalışıyordu. Üzerindeki bornozuyla göğsü hafiften açık ve saçları nemliyken, göz ucuyla bana bakarak, “Hadi siz gecikmeyin!” diye seslendi kapıya doğru. 

Kapının kapanma sesi geldiğinde hemen yerimden kalktım, kapıyı dinledim. Ayak sesleri kesilince, hem alt kilidi hem de üst kilidi kapadım ve salona geçtim oturdum. Ne yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu ve heyecandan geberiyordum. Derken annem üzerinde bornozu ve elinde saç kurutma makinasıyla salona girdi. Gayet sakin bir şekilde odanın içinde geziniyordu. Uyanmış olduğumu gördüğü halde, hiçbir şey söylemiyor, hiçbir konuşma geçmiyordu aramızda. Heyecandan boğazım kupkuru olmuştu. Ayağa kalktım. İlk adımı atmak gerçekten çok zordu ve zamanım kısıtlıydı. Arkası bana dönüktü. Nemli saçlarını, başını yana eğerek elleriyle topladı, tam topuz yapmak üzereyken arkadan yaklaştım ve yumuşak bir şekilde sarıldım. Önce irkildi hafiften, ama bunu bekliyor olduğu için çok şaşırmadı. Belli ki bu, onun için de bir beklenen andı. dudaklarımı boynuna sürerek, “Çok özledim seni!” dedim. O da gülümseyerek, “Bak seeeen! Eskiden bu kadar özlemezdin beni!” dedi. Omzundan boynundan öperken, hafifçe sıyırdım bornozunu ve ayaklarından aşağı süzüldü. Çırılçıplak kollarımın arasındaydı ve hiçbir olumsuz tepkisi yoktu. 

Arkadan sarılarak, kocaman memelerini avuçlayıp sıktım. Bu zaman dilimini bana ayırdığı ve kendini bana teslim ettiği çok belliydi. Güneş vurmuş yüzü bembeyaz ve parlak, yeşil gözleri kapalıydı. Gülümseyen pembe ve dolgun dudakları deli ediyordu beni. Çabucak tişörtümü ve şortumu çıkardım. Çırılçıplaktık ve sıcacık sarılıyordum. Bütün vücudumu bastırdım ona. Banyodan yeni çıkmış, teni mis gibi kokuyordu. Yaklaşıp sarıldıkça daha bir tatlı ve azdırıcı kokuyordu. Yavaşça bana döndü ve kollarını açıp boynuma sarıldı. Gözlerini gözlerime dikip gülerek, “Annene bunları yapmaya utanmıyor musun?” dedi ve kahkaha attı. Gülmesini bitirmemiş olduğu halde, başının arkasından tutup dudaklarına çok sert bir şekilde yapıştım ve deli gibi emmeye başladım. Gözlerini kapatıp bana karşılık verdi. İlk defa dillerimiz tanışıyordu. Dilinin, dudağının ıslaklığını ve tadını almak çok tuhaf ve delicesine zevkli bir şeydi. Bir yandan dudaklarını, dilini, deli gibi emerken, her iki kalçasını da avuçlarımla kavradım ve ayaklarını yerden kestim. O da bacaklarını belime sıkıca doladı. Dudakları ve dili ağzımdayken, gözleriyle gülerek, “Immmm!” diye mırıldandı. 

Kucağımdayken, yürüyerek yatağımın başına geldim ve sırt üstü düşürdüm onu yatağa. Düşünce kocaman tombul memeleri sallandı birkaç kez. Üzerine çıkıp uzandım. Kazık gibi sikim bacaklarının arasındaydı ve gülümseyerek birbirimize bakıyorduk. Gözlerini hafiften aşağıya indirip, sikimi kastederek, “Bana değen bir şeyler var orda!” dedi gülerek. Ben de sikimi bacaklarının arasına bastırıp, iyice daldırarak, “Bu mu?” dedim. Gıdıklanır gibi, “Hi hi hi!” diye güldü ve yüzünü elleriyle kapadı. Ellerini araladım ve tekrar dudaklarına yapıştım. İnanılmaz şehvetli ıslak ve sert bir şekilde öpüşüyorduk. Dilini emiyor, ağzının suyunu yutuyordum. O da benim dudaklarımı ısırıyor ve kalçalarımı, sırtımı mıncıklıyordu. Annem resmen tadına bakmama izin veriyordu. Bacaklarını ayırıp beni arasına aldı ve belime sardı, sonra biraz yan yattı ve uzun bir süre de öyle öpüşüp, birbirimizi yedik. 

Amı iyice ıslanmıştı ve sikim o ıslaklığa sürtünüp duruyordu. Memelerine doğru indim, hem avuçlayıp, sert bir şekilde sıkıyor, hem de ısırıp emiyordum. Gözlerini kapamış, boynunu kastırarak zevkten zevke uçuyordu. Göbeğini yalayarak aşağıya doğru indim ve kasıklarına yüzümü yapıştırdım. Amı kaymak gibi ve tombuldu. Yeni tıraşlamıştı belli ki. Kasıklarını yalayıp emerek amına ulaştım. Nefes nefeseydi ve kıpkırmızı olmuştu yüzü. Önce küçücük bir öptüm amının dudaklarından. Çok irkildi. Sonra daha büyük bir öpücük ve amını emmeye, içine dilimi sokmaya başladım. Klitorisini deli gibi yalıyordum. Kesik kesik hırlıyor ve başımı amına doğru bastırıyordu. İkimiz de zevkten geberiyorduk. Sonra dizlerimin üzerine kalkarak kalçalarını kavrayıp kasıklarımı kasıklarına dayadım. O da kıçını havaya kaldırarak, amını iyice çıkarttı. Gözlerinin içine bakarak, “Yıllarca bunu hayal ettim hep!” dedim. Titreyen dudakları ve gözleriyle, heyecandan mahvolmuş bir halde, “Aşkımmmm!” diyebildi. 

Sikimin başını amının sulanmış dudaklarına değdirdiğimde, kıçını iyice kaldırıp, sikimi amının içine almaya çalıştı. “Gözlerime bak!” dedim. Kapalı gözlerini açınca, gözlerimi gözlerine dikip, çok sert bir şekilde, kazık gibi soktum yarrağımı. Yeşil gözleri baygın bir şekilde kaydı ve deli gibi inlemeye başladı. Sikimi amına soktukça altımda kıvranıyor, daha fazla sokmam için amını bana doğru ittiriyordu. Yaklaşık 1 saat boyunca birbirimizi deli gibi öpüp, sevişip yiyişerek sikiştik. En sonunda benim avuçlarımda onun kalçaları, onun elleri arasında benim yüzüm, dili ağzımın içindeyken deli gibi kasılarak ve titreyerek aynı anda boşaldık. 

Hayatımda yaşadığım ve yaşayabileceğim en heyecanlı azdırıcı ve yasak şeydi. Boşalmış, dünyadan bağlantımız kesilmiş bir şekilde yatakta uzanmış, kendimize gelmeye çalışıyorduk. Sonra hızlıca kalkıp banyoya girdi yıkandı. Arkasından da ben yıkanıp çıktım, giyindim. Gidip daire kapısının kilidini açtım ve bir sigara yakıp, pencereden dışarıyı izlemeye başladım. Babamlar geldi, kahvaltı edildi, günlük rutin sohbetler ve saire... Annemle hiç göz teması bile kuramıyorduk. Yaşadıklarımız inanılır gibi değildi. Kafamda ürettiğim hayal ve fantazilerin beni buralara sürükleyeceğini tahmin bile edemezdim. 

Birkaç gün kendime gelemedim. Evin içinde dolaşırken göz göze gelemiyorduk. Bakışlarımız kesiştiğinde hemen gözlerimizi kaçırıyorduk. Ama artık birbirimize bakışımızın eskisi gibi olmadığı kesindi. Yaşadıklarımızı konuşmak, dile getirmek çok kolay değildi ve zaten bunu yapabilmek için de baş başa kalabileceğimiz bir fırsat da yoktu. 

İki gece sonraydı, yatakta uyumaya çalışıyordum, fakat uyku tutmuyordu. İkide bir pencereye çıkıp sigara içip dönüyordum. Gece saat 03:00 sularıydı, annemin odasınının kapısının sesini duydum, mutfağa (herhalde su içmeye) gidiyordu. Hemen kalkıp mutfağa doğru yürüdüm, koridorda karşılaştık. Üzerindeki saten gecelik omuzundan sıyrılmış, yuvarlak omuz başı bembeyaz duruyordu. Sol göğsünün büyük kısmı açıktaydı. Göz göze gelince çok heyecanlandık. İkimiz de aynı şekilde sağa sola bakarak herkesin uyuyor olduğundan emin olmak istedik. Ve hiç konuşmadan sıkıca sarıldık birbirimize. Elimi sıyrılmış geceliğinden içeri soktum. Teni sımsıcaktı. Diğer elimle çenesinin altından tutup yüzünü kaldırdım, dolgun dudakları iyice kabardı. 

Önce küçük bir öpücük, daha sonra daha sert ve ıslak bir öpücük. Sırtını duvara dayayıp, sağ memesini avuçlayıp çıkardım. İştahla emip öptüm. Birkaç dakika ayaküstü öpüşüp yiyiştikten sonra, kulağıma ağzını dayayıp, çok kısık bir sesle, “Zamanı değil!” dedi. Ben de ona hak verip bıraktım. Son olarak önünde diz çöküp geceliğinin eteğini sıyırdım, kafamı içeri soktum, küçücük külotunu sıyırıp amına ulaştım. Birkaç kez öpüp ısırdıktan sonra ayağa kalkıp ateşli bir veda öpücüğü verip, “İyi geceler!” dedim. Hızlıca odasına döndü. Ben de yatağıma girip mastürbasyon yaptım. 

Gitmeme bir gün kalmıştı. Amcamlar bizi Polonezköy’e pikniğe davet etmişlerdi. Sabah 10:00 gibi hazırlandık, arabaya bindik. Önde babam ve kardeşim, arkada ben ve annem vardık. Sol arkada oturan anneme daha yakın olmak için, ortaya kayıp, ön koltukların arasından kardeşimle konuşmaya başladım. Önden gözükmeyen elimi, sola doğru, annemin bacaklarına kaydırdım. Annem elime çimdik attı. Hafiften dönüp baktığımda hınzırca gülümsüyordu. Sonra elimi kendisi alıp dizinin üstüne koydu. Ben de eteğinden içeri sokup, elimin ulaşabildiği kadar ileriye götürdüm. İnce naylon çoraplarının üstünden tatlı tatlı okşuyordum. Birkaç dakika süren bu gizli ve çok tatlı oynaşmadan sonra arkama yaslandığımda göz göze geldiğimizde, bana, “Dün gece rahat uyudun mu tatlım?” dedi. “Evet anneciğim, çok rahat uyudum!” dedim. Annem de benim gibi, yaşadığımız bu yasak aşktan çok büyük haz duruyordu. Konuşmadan, bakışıp gülümsedik. Bana göz kırptı. 

Piknik yapacağımız yere amcamlardan biraz sonra ulaştık. Arabalardan inildi, malzemeler taşındı, mangal kuruldu, salatalar falan, herkes bir şeyler için koşturuyordu. Amcam, “Soğuk su almayı unutmuşuz!” diye söylendi. Ben de anneme bakarak, “Yakınlarda bir market bulabilirim belki!” dedim. Babamdan arabanın anahtarını aldığımda anneme bakıyordum. Annem isteğimi anlayıp, “Ben de geleyim, sana yardımcı olurum. Hem pet bardak falan da almamız gerek!” dedi. Birlikte arabaya yürüdük ve bindik. 

Yanımda oturuyordu ve sevişmeye başladığımızdan beridir ilk defa baş başa konuşma ortamı bulmuştuk. İkimiz de çok heyecanlıydık. Sesi titreyerek lafa girdi, “Oğlum, bu yaptığımızın çok yanlış bir şey olduğunu biliyorsun, değil mi?” dedi. “Evet biliyorum. Ama çok tatlı!” dedim. “Tadımı çıkardığının farkındayım, kaç gündür mahvettin beni!” dedi kahkaha atarak. Market bulmak bahanesiyle giderek uzaklaşıyorduk piknik alanından. Yeterince tenha olduğuna karar verdiğim bir yerde, arabayı yolun dışında, ormana doğru çevirerek park ettim. Araba durunca annem şaşırdı ve biraz gülerek biraz da kızarak, “Burada olmaz, saçmalama!” dedi. Ben hiç cevap bile vermeden hınzırca gülümsedim ve fermuarımı açarak, arabaya bindiğimizden beridir kazık gibi olan sikimi çıkardım. İlk defa yarrağımı net olarak görüyordu. Gözlerini fal taşı gibi açarak, ellerini yanaklarına koyup, “Ooooo, bu ne böyle? Neden bu hale geldi şimdi bu?” diyerek gülmeye başladı. “Senin yüzünden!” deyip, elimi başının arkasına götürdüm, saçlarına elimi dolayıp kendime çektim ve sıkı bir öpücük kondurdum pembe dudaklarına... 

Gözler kapandı, diller buluştu. Birkaç dakika süren ateşli bir öpüşmeden sonra, dudaklarımdan ayrılıp yüzünü sikime getirdi. Eliyle gövdesinden kavrayarak, başına küçük bir öpücük kondurdu. Sikime değen nefesi beni mahvediyordu. Gövdesini yukarı aşağı okşuyor, sıkıca kavrayıp öpüyordu. Sonra sikimin başında önce dilinin, sonra ağzının içinin ıslaklığını hissetmeye başladım. Resmen annemin ağzına vermiştim. Hem yaptığı yumuşak saksonun, hem de annemin ağzına veriyor olmanın deli hazzıyla koltukta kıvranıyordum zevkten. Ağzının içinin her yerinde gezdiriyor, diliyle okşuyor ve bütün gücüyle emiyordu. Ben de alttan alttan sikimi ağzına doğru sokup, annemin ağzını sikmenin tadını çıkarıyordum. Artık dayanamaz hale gelince sikimi iyice bastırıp gırtlağına kadar soktum ve başını sikime bastırırken fışkırmaya başladım ağzının içine. Ben boşaldıkça annem döllerimi emdi ve yuttu. Kendime geldiğimde, annem yan tarafta oturmuş, gülerek bana bakıyordu. “Yeter mi?” dedi ve o şuh kahkahalarından birini attı. Ben de, “Ölüyorum sana!” deyip, eğildim ve dudaklarına uzun ve ateşli bir öpücük verdim. Dudakları halen ıslaktı. 

Sonra marşa bastım, market aradık, bulduk, soğuk su ve pet bardak alıp piknik yerine geri döndük. Toplu halde yapılan bir piknik, konuşmalar, kahkahalar... Kısacası çok keyifli bir gündü. 

Ertesi gün uyandım, yola çıkacaktım. Gidene kadar hiç baş başa kalamadık. Sonra bütün aile olarak otogarda vedalaştık. Otobüsün penceresinden birbirimize el sallarken, annemle benim bakışlarımız bambaşka tatlıydı. 

Askerlik, artık olduğundan çok daha çekilmez hale gelmişti. Herkes gün sayarken, ben bir yandan da anneme tekrar kavuşacağım günü sayıyordum. Annemi cep telefonundan aradığımda, yalnız yakaladığım anlarda, çok uzun ve sıcak konuşmalar yapıyorduk. Onu ne kadar özlediğimi ve hayaliyle mutlu olduğumu anlatıyordum. O ise çoğu zaman duygusallığımla dalga geçip gülüyor ve beni kızdırıyordu. Bir keresinde yine beni böyle kızdırdığı bir konuşmada, ona, “Bak bunun cezasını çok kötü ödeyeceksin!” dedim. “Neymiş cezam?” dedi. Ben de, “Seni elime geçirdiğim ilk yerde, çok sert, döver gibi sikeceğim!” dedim. Nasıl büyük bir kahkaha attı anlatamam. “Böyle cezaya can kurban!” dedi. Annemin de sikilmek için yanıp tutuştuğu çok belliydi. 

Teskereme 3 ay kala bir gün annem beni aradı, “Oğlum haftaya babanın Ankara’da bir işi varmış. Ben de geleceğim onunla beraber!” dedi. Ben heyecandan deli oldum, çok sevindim. Ben ne kadar sevindiğimi uzun uzun anlatırken, annem, “Ama babanla geliyoruz, sakın saçma sapan hareketler yapma!” dedi gülerek. “Tamam anneciğim, seni sadece görmek bile beni çok çok mutlu edecek!” dedim... 

[Umut] 

Külotsuz Taytla Hem Am Göt Verdim Hem 6 Kilo!

Adım Mine, 38 yaşındayım, 1.68 boyunda, 76 kiloda, balık etli ve 13 yıldır da evliyim. Kocamla aramız iyidir, bu evlilikten birde oğlumuz var. Ben ev hanımıyım, kocam kamuda memur. Kocamla monoton bir sex hayatımız var, bunda benim de etkim büyük, ama onda da erken boşalma var. 13 yılda zevk aldığım ilişki sayısı 10’u geçmez diyebilirim. Ama durum böyle olmasına rağmen kocamı (geçen yıla kadar) aldatmadım. Kocamla ilişkilerimizde fazla fantazilerimiz olmaz. Kocamla sikişirken tam zevk almaya başladığım zaman, hızlıca gidip gelmeye başlar başlamaz hemen boşalır ve genelde yüzde doksan ilişkilerimiz bu şekilde sonuçlanır. Hemen ardından banyo yaparız, o arkasını döner uyur, bense saatlerce uykuyu beklerim. Birkaç kez onu altadabilirmiyim diye çok düşündüm ama yapamadım. 

Sizinle paylaşacağım olay geçen senenin Eylül ayında yaşandı. Kocam kamuda çalıştığından yılda bir defa izin kullanır. Geçen yıl Eylül ayında sezon sonuna doğru, ‘All-inclusive’ yani fiyata ‘Herşey dahil’ tatil yapacağımız bir otele rezervasyon yaptırıp gittik. Çocuğu annemlere bıraktık, bu tatili bir nevi ikinci balayı olarak düşünmüştük. Otel Marmaris’te güzel bir yerde idi. İlk günümüz oteli tanımakla ve katılışla geçti, zaten o gece her ikimiz de yorgun olduğumuzdan sevişmedik bile. Ertesi gün sabah spor ve fitnes olduğunu öğrendim ve kilolu olduğumdan bu fırsatları değerlendireceğimi ve katılacağımı söyledim. Kocam, “Tamam, sabahları beni kaldırma da ne istersen yap!” dedi. O gün deniz, güneş, havuz derken akşam oldu, yemek yedik. Tabi paralı olmayınca bolca doldurduk mideleri, tüm Türkler gibi fazla kaçırdık biraz. Gece 23:00 gibi bara takıldık. Kocam bedava olunca içkiyi kaçırıyor tabi. Ben de biraz kırmızı şarap içtim. Eğlendik, canlı müzik derken, saat 03:00 gibi odamıza çekildik. Kafalarımız oldukça iyi idi, kapıyı bile zor açtık diyebilirim. 

Kapıdan girdikten sonra kocam hemen icraata koyuldu. Yatağa beraber atladık. Ben sevindim tabi, bu akşam sikişeceğiz diye. Neyse, bir yandan deli gibi öpüşüp, biryandan da elleşiyoruz. Bu arada kocaman göğüslerim vardır, 105 numara sutyen giyerim, popom da oldukça iridir. Fazla değil 10 dakikada çırılçıplak kaldık. Kocam amımı yalamaya başladığında çok şaşırdım, çünkü kocamla ilk defa sarhoşken sevişiyorduk ve uzun zamandır amımı yalamıyordu. Balık etli olduğumdan, amım oldukça kalın dudaklı ve kabarıktır. Kocam yaladıkça amım sulandı ve ben dayanamadım. Aslında ben de onun yarağını emmek istiyordum, ama patlar diye de çok korkuyorum, bu yüzden onu içimde istedim. Kocamı altıma yatırıp üzerine çıktım. Yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Hızlanmıyordum, çünkü bu durumun saatlerce sürmesini istiyordum. Biraz gidip geldim öylece, sonra en sevdiğim pozisyonu istedim. Yatakta bulunan tüm yastıkları altıma alıp, üzerine yattım ve ayaklarımı açıp, “Gir!” dedim. Girdi, gidip geliyordu. “Hızlı sok canım!” dedim ve olan oldu, 2 kere soktu hızlıca, sonra çıkarıp üzerime boşaldı. Ben 1 defa bile orgazm olamadan o bitti, hem de bitmesini hiç istemediğim bir zamanda. Bitmesini bırakın, birde yığıldığı gibi sızdı kaldı, horlamaya bile başladı. Ben de duşa gidip küveti doldurdum ve sabunu resmen amıma sokarak mastürbasyon yaptım, orgazm oldum. Yatağa döndüm, saati kurup uyudum. 

Sabah erken kalkıp hemen fitnes için hazırlandım, altıma külot, tanga vs. giymeden, pembe bir tayt giydim ince, üstüme ise dar bir bluz giydim ve spor ayakkabılarımı giyerek doğruca çıktım. Hatta bir ara asansörde kendime aynadan baktım, taytın üzerinden amımın etli dudakları belli oluyordu, biraz da içine girmişti. Popom zaten tüm hatlarıyla meydandaydı. Göğüslerimi giydiğim sutyen iyice dikleştirmişti. Lobiden spor alanına giderken tüm erkeklerin bana arkadan baktığını hissettim. Spor alanına biraz geç kalmış olmalıydım ki, hoca, “Hanfendi buraya gelin lütfen!” deyip, beni en öne aldı ve başladık spora. Etrafıma bakındım, genelde 50 ve üzeri bayan ve baydan oluşan gurup ve 2 de zayıf bayan turist vardı. Hocamız iri kaslı, 30-35 yaşlarında, çok fazla yakışıklı olmayan, ama vücudu güçlü bir beydi. En öne beni ve genç turistleri almıştı. Spor esnasında bana değil, amıma baktığını hissettim, arada gözü kayıyor ama tekrar gözlerini kaçırıyordu. Sık sık arkaya döndürüp, ellerimizle ayak parmaklarımızı tutturuyordu. Bu pozisyonda amımın çanak gibi çıktığını ben bile hissediyordum. 

Spor bitti ve hocamız isimlerimizi yazdırıp, ertesi gün için uyandırma servisinin spor için uyandırabileceğini söyledi, “Böylece kimse geç de kalmaz!” dedi bana bakarak. Bunun bir davet olacağını düşünerek özür diledim ve ilk günümüz olduğunu, bir daha olmayacağını söyledim. Önemli olmadığını söyledi, “Yarın sizi bekliyorum, mutlaka gelin, burada size gidene kadar 5 kilo verdireceğim!” dedi. “Çok isterim hocam!” dedim. Oldukça terlemiştim, hemen odaya gittim. Kocam halen uyuyordu. Saat 10:00 olmuştu, duşumu aldım, Brunch’a katıldım. Kocam o gün saat 13:00 gibi kalktı, o da benim zorumla uyandı. Duş alıp, yemeğe, denize falan girdik. Akşam yine aynı içki falan derken, yatağa girdik tekrar, sevişmeye başladık. Ama beni hızla sikmesini istemeye fırsat bile kalmadan, 2-3 gidip gelmede boşaldı yine. Ben, “Tekrar yapalım!” dedim, ama kocam olmaz dedi. “Ben istiyorum!” dedim. Kocam, “Ben yorgunum, olmaz!” dedi. “Ne yaptın da yoruldun?” dedim. “Yüzdüm!” dedi. Kızdım, “Ben de yüzdüm, ama yorgun değilim!” dedim ve böylelikle tartışmaya başladık. Kocam baktı olmayacak, “Kaldırırsan belki yaparız!” dedi. Yarağını elledim okşadım, kaldıramadım. Kocam yine sızdı uyudu, ben uyuz oldum yine tabi. 

Sabah telefon ile uyandırdılar. Dünkü gibi giyinip koştum spora, ama içimdeki istek bitmemişti. Altıma yine tayt giymiştim, ama beyazdı bu sefer. Beyaz olduğundan amımın dudakları daha da belli oluyordu. Hatta amımın üzerinde kılları üçgen şekilde bırakırım, onlar bile belli oluyordu. Hoca tekrar öne aldı beni. Ekip aynıydı. Yine çok defa arkamıza çevirip domalttı bizi. Ama ben de döndüğümüzde hocanın şortuna baktım, önü kabarık duruyordu. Spor bitti, hemen odaya gidip duş aldım. 

Duştan sonra aldığım bikiniyi giydim. Hayatımda ilk defa bikini giydim. Kocam bile görmedi bu durumu. Kocam yine leş gibi uyuyordu. Havuza gitmek için odadan çıktım. Havuza vardığımda, kadın olarak sadece ben vardım. Havuz kenarında 4-5 erkek vardı ve havuzun içinde de 2-3 erkek. Ben gelince, hepsinin aç kurtlar gibi bana baktıklarını ve gözleriyle soyduklarını hissettim. Havuza yaklaşınca, fitnes hocamın da havuzda olduğunu fark ettim. Hemen üzerimdeki tülü çıkarıp, bikini ile havuza daldım. Tabi erkekler de arkamdan suya girdiler. Hocam yüzerek yanıma geldi ve “Mine hanım, size uyguladığım Kür’ün içinde yüzme de var, size 5 kilo verdireceğim ben!” dedi. Ben de, “Hocam çok iyi olacak, bunu çok istiyorum!” dedim. Hocayla konuştuğumuzu gören erkekler yavaş yavaş kayboldu tabi. 

“Bu Kür’de başka neler var hocam?” dedim. “Neler yok ki!” dedi. İyice meraklandım, “Neler var?” dedim. Gülümsedi ve “Sırası gelince görürsün, acele etme!” dedi. Ben hocanın evli olup olmadığını öğrenmek için, “Sizin eşiniz bekler...” dedim. “Eşim hamile ve memlekette, ben mesleğim icabı buradayım!” dedi. İçimden, (Eyvah, bu da benim gibi kuduruyor!) diye geçirdim. O anda, bir şekilde bununla sikişir tatmin olurum, burada bizi kimsede tanımıyor nasıl olsa diye düşünceler geldi, onun da beni sikmek isteyeceğinden emindim. “Hocam ben çok mu kiloluyum?” dedim. “Hayır, tam bir Türk kadınısın, ama çok sexi giyinmeyi bilen bir Türk kadını!” dedi. Ben mahçup olmuş gibi, “Niye böyle söylüyorsunuz hocam?” dedim. “Baksanıza hiçbir eksiğiniz olmadığı gibi, beni 2 gündür delirtmeyi başardınız Mine hanım!” dedi. Ben bu sinyalden bana ilgi duyduğunu anladım ve “Hocam nerede kalıyorsunuz?” dedim. “Burda, otelde, 309 nolu odada!” dedi. “Ben gelip sizden Kür’ü öğrenmek isterim!” dediğimde, hocanın gözleri parladı. “Mine hanım, her zaman beklerim! Hatta ben şimdi odama gidiyorum, dilerseniz siz de gelin, Kür’ümüze devam edelim!” dediğinde, heyecandan ölüyorum sandım. “Tabi hocam!” dediğimde sesim bile titremişti. Hoca, “Unutma 309!” diye fısıldayıp gitti. 

Ben biraz daha takıldım havuzda, etraftan anlamasınlar diye. Sonra çıkıp havluya sarıldım ve odama gittim. Bizim herifi kontrol ettim, halen horlaya horlaya uyuyordu. Hemen duşa girip, güzelce yıkandım, parfümümü sürdüm ve çıktım. Kocam halen uyuyor mu diye kontrol ettikten sonra, sessizce odadan çıktım ve asansöre binip 3. kata çıktım. Hocanın odası koridorun en sonundaymış. 

Kapıyı tıklatır tıklatmaz açıldı, “Buyrun Mine hanım!” dedi. İçeri girer girmez dudaklarıma yapıştı, duvara sıkıştırdı beni. Çok iştahlıydı. “Hocam...” dememe kalmadı, “Bırak şimdi hocayı, Murat de bana, sevgilim de bana!” dedi ve boynumu yalamaya başladı. Bir eliyle kocaman göğüslerimi sıkıyor, diğeri ile ise kalçalarımı sıkıştırıyordu. Kapının arkasında 5 dakika kadar yiyiştikten sonra, resmen muz soyar gibi soydu beni. Ben de onu tabi! Altımda sadece dantelli tanga külodum kaldı, onda da önü kabarık mayosu. Korkudan ve heyecandan elim yarağına bile gitmiyordu. Elimi tutup yarağının üzerine götürdü. Kocamınkinden sonra ilk defa bir başka erkeğin yarağına dokunuyordum, ama çok hoş bir duyguydu. Onun yardımıyla elimi mayosunun için soktum ve yarağını dışarı çıkarttım. Yarağı çok fazla kalın değildi, ama uzundu. Yarağı kalkmış, ama tam sertleşmemişti. Ben de onun elini alıp kabaran ve ıslanan amımın üzerine koydum. “Offf, 2 gündür bu amı hayal ediyorum ve dün gece arka arkaya 2 defa 31 çektim bu amı düşünerek!” dedi. “İnanmam!” dedim. “İnandırırız!” dedi ve beni kucaklayıp yatağa görürdü... 

Beni sırtüstü yatırıp, ayak parmak uçlarımdan yalamaya başladı, baldırlarıma geldi. Halen külodumu çıkarmamıştı, külodun üzerinden amımı kokluyor, öpüyor ve yalıyordu. O şekilde bile zevk alıyordum. Sonra çıkardı külodumu ve diliyle daldı, amımı yalamaya başladı. Zevkten kuduracak gibi oldum. Beni yalayarak bir kez boşalttıktan sonra doğruldu ve yarağını yalamam için ağzıma dayadı. O anda yarağı kocaman olmuştu. Ben pek beceremem, ama yine de yalamaya ve sıvazlamaya başladım. O da döndü üzerime ve 69 olduk, o beni ben, onu yalamaya devam ettik. Ama ben öyle bir oldum ki, artık yalvarıyordum adama, “Hadi sik beni aşkım!” diye. Birden doğruldu ve bacak arama girerek, yarağını yavaş yavaş amıma sokmaya başladı. Taşaklarını kasıklarımda hissettiğimde, ucunun amımın karşı duvarına değdiğini hissettim. Ve sakince gidip gelmeye başladı. Sertçe sikmesi için kendime çekiyordum. Bu arada amım iyice şişmiş ve sulanmıştı. “Hızla gir sevgilim, sert sik beni!” deyince hızlandı. Amıma ardı ardına soktukça ‘Şlak, şlak, şlak’ sesler çıkıyordu. Bu hızla 10 dakika kadar sikti. Ben bu sürede kaç defa orgazm oldum bilemiyorum. Sonunda o da gelmek üzereydi. Yarağını hızla çıkarıp göbegime fışkırdı, çağlayan gibi aktı spermleri... 

Ben, Murat da kocam gibi bitti diye düşünürken, ucundan halen 1-2 damla döl çıkmakta olan yarağını ağzıma dayadı ve “Em!” dedi. Hiç bu şekilde yarak emmemiştim, ağzıma aldım yalamaya başladım. Ama inanamadım, yumuşamaya yüz tutan yarak anında tekrar kocaman oldu. “Şimdi Kür’ümüze geçelim canım! Ayağa kalk!” dedi, göbeğimdeki spermleri çarşafa topladı sildi ve bana göstererek, “İstermisin?” dedi. “Hayır, kusarım!” dedim. “O zaman şimdi bana arkanı dön ve eğilerek ayaklarını tut, seni bu şekilde çıplak hayal edip 31 çektim hep!” dedi. Ben kocaman kalçalarımı ona dönerek parmaklarıma eğildim. Arkamda yatakta oturmuş, yarağını sıvazlayarak, “Bitiyorum bu senin götüne!” dedi. Yanaşarak, kılsız amımdan başlayarak götümün deliğine kadar yalayıp, dil darbeleri atmaya başladı. Bu şekilde fazla duramadım, çünkü ayaklarım titremeye başladı, orgazm oluyordum. Durumumu anlamış olacak ki, beni yatağa doğru çevirdi, ellerimi yatak başına koydu, belimi aşağı doğru bastırdı ve “Burada 1 kg vereceksin şimdi!” dedi. 

Arkama geçti ve zaten ıslak olan amıma yrağını sertçe soktu ve ben hızlan dememe gerek kalmadan hızlandı. Yine ‘Şlak şlak şlak’ sesler çıkıyordu. Ben zevkten ölüyordum, amımın sularının yere damladığını bile gördüm. Bir elini amıma sürüp ıslattıktan sonra, parmağıyla göt deliğimi sevmeye başladı. Ben kontrolu kaybetmiştim zaten. Sonra parmağını göt deliğime sokup sokup çıkarmaya başladı. Ama müthiş zevk aldım ve ben bile şaşırdım bu duruma. İki deliğim ilk defa doluydu. Kocam bana bunu yapmıyordu, zaten yapsada ben istemezdim. 

Bu şekilde amımı bir süre siktikten sonra, yarağını amımdan çıkarıp götüme dayadı. Hiçbir şey diyemedim, ilk olduğundan merak ediyordum aslında. Ve götüme yavaş yavaş girmeye başladı. Parmağıyla alıştırdığı için fazla acımadı. Yavaş ve ustaca köküne kadar girdi. Biraz bekleyip yavaş yavaş ve ustaca hızlandı. Taşakları amıma vuruyor ve müthiş zevk veriyordu. Ben rüyadaydım sanki, ilk defa bu kadar uzun sikildim ve o gün hayatımın ilklerini yaşadım. Götümü 20 dakika kadar siktikten sonra götümün içine boşaldı ve yığıldı üstüme. Ben de öylece biraz durdum. Arkamı dönüp saate baktım, 12:00’yi az geçmişti. Kocam saat 13:00 gibi uyanabilirdi. “Gitmem lazım!” dedim. “Tamam aşkım!” diyerek götümün içinde yumuşamış yarağını öıkardı. Ben hemen banyoya koşup her yerimi temizledim. Murat’ı öpüp çıktım, hızla odama gittim. Odaya girince kocam uyandı ve “Nerden geliyorsun?” dedi. “Fitnes ve sabah sporundan, sonra havuza girdim yüzdüm biraz, duş alıp yatacağım, hoca bugün bizi çok yordu!” dedim. Duşa girdim, ama ayaklarım ve kasıklarım resmen sızlıyordu. Duştan sonra hemen yattım, uyumuşum. Kocam beni saat 17:30’ da zorla uyandırdı. 

Tatil boyunca, her gece kocama 4-5 dakika sikilip, her sabah da spordan sonra hocama 1,5 - 2 saat siktirdim. Tatil bitti, döndük. Ve ben hem yarağa doydum, hem de 6 kilo zayıfladım. Hayatımın en güzel tatili oldu. O zamandan beri (kocamdan başka) kimseyle sikişmedim. Ama aklım götümü siktirmekte kaldı. Kocama halen götten vermedim, çünkü verirsem benden şüpheleneceğini biliyorum. Şimdiki hedefim belli, kocamın çalıştığı işyerine yeni atanan Hakan bey var. Onun da bende gözü olduğunu biliyorum, çünkü evimize geldiklerinde, ogün tayt giymiştim ve Hakan beyin gözlerini kaçırdığını fark ettim. 

Şimdilik hoşçakalın ve kendinize iyi bakın. Bayanlar, tayt çok sihirli bir giysi, hele ki külotsuz giydiğinizde, sizi sikmek istemeyecek erkek yok! Bunu sakın unutmayın :)) 

[Mine] 

Arkadaşımın Tahta Götlü Karısını Siktim

Adım Selim, uzun zamandır bu siteyi takip ediyorum. Bu hikayalerle azarım ve bazen yaşadıklarımın az geldiğini düşünürüm. Sikişmeyi çok seviyorum ve çevremde arkadaşlarca ‘Kocayarak’ olarak tanınıyorum. İşyerinde birlikte çalıştığımız Kerim isminde samimi bir arkadaşım var. Kerim’in karısı Aynur da özel hastanede hemşire olarak çalışır. Henüz çocukları yok. Aynur, 31 yaşında, 1.65 boylarında, 52 kilo civarında, memesi ve kalçası tahta gibi, sıfır beden, kumral bir bayan. Bazen eşimle birlikte onlara misafirliğe gittiğimizde, karılarımız mutfaktayken, ben Kerim’e, “Oğlum bir senin karıya bak, bir benimkine! Seninki rüzgarlı havada yanından uçar gider, karı dediğin etli butlu olacak!” der takılırdım. 

Karım ablasının oğlunun düğün hazırlıklarına yardımcı olmak için 2 hafta erkenden köye gitti. Ben çalıştığım için düğün günü gidecektim. Yani evde bekar olarak takılıyordum. Bir Çarşamba günü halk pazarından alışverişi yaptım, tam eve gideceğim sırada Kerim’le karşılaştım. Bana, “Ortak, benim hanım işte, ben de manitayla buluşacağım. Evde kimse yok, sen şu anahtarı al, şunları da eve bırak bir zahmet. Ben sonra anahtarı senden alırım.” dedi. Karşılıklı binalarda oturduğumuz için kabul ettim. Ben eve, o da manitasıyla buluşmaya gitti. Önce kendi evime uğrayıp alışverişi bıraktım, sonra da Kerim’in verdiği eşyaları bırakmak için evine gittim. 

Verdiği anahtarla evinin dış kapısını açtığımda, içerden, en dipteki odadan, ki orda yatakodaları vardı, Pornofilimden geldiği belli olan ‘Ahlı, Ohlu, Şlop Şloplu’ sesler duyuluyordu. Şaşırdım, çünkü Kerim evde kimsenin olmadığını söylemişti. Sessizce eşyaları girişteki mutfağa bıraktım ve yavaşça seslerin geldiği yatakodasına doğru yürüdüm. Kapı aralıklı idi, temkinlice baktığımda, Pornofilmi izleyenin Kerimin karısı Aynur olduğunu gördüm. Filimde iki tane Zenci, kazma sapı gibi yaraklarıyla, sarışın bir karıyı tost etmişler, amdan götten sikiyorlardı. Aynur da kıçı kapıya dönük halde, einde kocaman bir hıyar, karnının altını yastıkla doldurmuş, eteğini beline kadar toplayıp beyaz külodunu yana çekmiş, bir eliyle parmaklarını amına sokuyor, kocaman iri salatalığı ise daracık götüne bastırıp sokmaya çalışıyor. Girmedikçe amından ıslattığı parmakla salatalığı yağlayıp tekrar götüne sokuyor, ama canı yanarak 2-3 cm’i anca sokabiliyor ve girdikçe de “Ahhh anam, ölüyorum!” diye çığlığı basıyordu... 

Gördüğüm manzara karşısında benim yarak ta anında kazık gibi oldu. Aynurun elindeki salatalık benim yaraktan büyüktü ve var gücüyle salatalığı götüne yerleştirmeye çalışırken feryatı figan inliyordu. Ben artık kendimi kaybettim, sonucu ne olursa olsun deyip sessizce içeriye daldım, Aynurun arkaya yaklaşıp, elindeki, ucu götüne girmiş salatalığı tutup iyice bastırdım. Aynur, hem acıdan, hem de henüz kim olduğumu bilmediği için korkudan bağırarak kafasını çevirdi. Bağırmaması için elimle ağzını kapattım hemen. Benim olduğumu görünce gözleri faltaşı gibi açıldı. Salatalığı götünden çıkarıp, amını ve götünü sıkıca avuçlayarak, “Bağırmazsan bırakacağım!” dedim. 

Gözleriyle onay verdikten sonra ağzındaki elimi çektim, ama halen öbür elimle amınını ve götünü sıkıca avuçluyordum. Aynur hemen, “Selim abiiii...” diyerek toparlanmaya çalıştı, utancından ve korkudan suratı kıpkırmızıydı. “Kız bu ne hal?” dedim ve baş parmağımı götüne, işaret parmağımı da amına sokup, parmaklarımı içerde oynatmaya başladım. Aynur yavaş yavaş kendini saldı ve “Ne yapayım abi, bu benim salak herifte 15-20 gündür tık yok! Ben de eve geldim, kendimi tatmin edip geri gidecektim... Peki ya sen neden geldin?” dedi. Ben parmaklarımı amında ve götünde ileri geri yapmaya devam ederek, kocasının işi olduğundan anahtarı bana verdiğini, eve eşyaları bırakmaya geldiğimi söyledim. Aynur da, “İyi ki gelmişsin abi! Beni de işyerinde Ayfer diye hemşire arkadaşım var, o azdırdı. Ayfer hastanenin teknisyeniyle sikişiyor, bugün de nasıl götten sikiştiğini ballandıra ballandıra anlatınca, o an öyle bir oldum ki, evde ocağı açık unuttum diye bahane uydurdum ve öğlen arasında eve geldim. Gelince Pornofilm açtım, izleyerek amımı parmaklayıp orgazm olmaya çalışıyordum. Filmdeki sahneden çok etkilendim ve salatalıkla deniyordum. Napayım, çok merak ediyorum ve kocam hiç ordan yapmıyor!” diyerek inlemeye başladı... 

“Merak etme, ben şimdi senin merakını gideririm! İstediğin pozisyon var mı?” dedim. “Abi bırak pozisyonu falan, direk götüme girsene, yanıyorum! Zaten 15-20 dakikamız var, işe gitmeliyim!” dedi. “Tamam!” dedim ve Aynur’u ayağa kaldırdım. Dümdüz, tahta gibi vücudu vardı. Etrafında iki tur çevirip vücuduna baktım, sonra gömleğinin düğmelerini açarak çıkardım. Limon gibi küçük ve sımsıkı memelerini saran tül sütyeni de çıkarttım. Eteğinin fermuarını açıp indirdim. Beyaz külodunun içinde belli olan, uzun am çizgisi ve amının uzunluğu beni daha azdırdı. İtinayla külodunu indirdiğimde, amında kıl namına birşey yoktu. Beklediğim gibi amı daracık, aşağıya doğru incecik çizgi halinde idi. Am dudağı bile belli olmuyordu, sanki kalemle çizilmiş gibiydi... 

Ben kendi gömleğimi çıkarmak için düğmeleri açacağım sırada, “Bırak şimdi gömleğini!” diyerek, pantolonuma saldırdı. Kemerimi çözüp, fermuarımı açıp, pantolonumu ve boxerimi aşağı indirdi. Yarrağımı kazık gibi görünce, “Bu neee? Salatalık kadar kalın bu!” diyerek, eline aldı ve hemen emmeye başladı. Harika emiyordu, tamamına yakınını ağzına alıyordu. Ben de onun varlıüı yokluğu belli olmayan küçücük memelerini ovalıyordum. Yarrağımı biraz yalayıp, “Hadi, fazla vaktimiz yok!” diyerek yatağa domaldı. Bacaklarını açınca, ince çizgi halinde amı aralandı, içi pempe renkteydi. Göt deliği ise salatalıktan tahriş olmuş ve kızarmış halde idi... 

Yarrağımı götüne dayamamla, yatağa sarılması bir oldu. Yarrağımın kafasını götüne soktuğumda, Aynur tırnaklarını çarşafa geçirmiş, “Selim abi tükürükle!” diyor ve acıdan kıvranıyordu. Ben biraz biraz sokmaya çalışıyor, girdikçe az geri çekip yeniden yükleniyordum. İstediğim gibi rahat girmeyince sinirlendim, “Amına soktuğuma bak yaaaa!” dedim geri çektim yarağımı. “Ne oldu abi?” dedi. Ben de, “Hiiiç, sıkı dur!” dememle, yarağımı birden yarı açık amcığına dayadım. Aynur’un, “Anaaaam!” diye bağırmasıyla, ben tamamına yakını amına sokuverdim. Amında hızlı hızlı gidip gelmeye başlayınca, “Abi harikasın, devam et!” diye inliyordu. Ben, avuç içimi doldurmayan memelerine asılarak daha hızlandım. Aynur kasılarak boşalıyordu. Daracık amı vıcık vıcık olmuş, artık yarrağımın hepsi sonuna kadar giriyordu amına... 

Aynur ikinci orgazmına ulaşmak üzereyken, birden amından çıkıp, tahta gibi göt yanaklarını iki elimle araladım ve “Böyle tut, ayır!” dedim. Aynur başını yastığa gömüp, iki elini arkaya attı ve dediğim gibi götünün yanaklarını açtı. Parmaklarımla amından akan sıvıları alıp, göte boca ettim, iyice ıslattım götünün deliğini. Sonra yarrağımı yavaş yavaş dayamaya başladım. Artık kolay giriyordu. Götü harika sıcak ve dar idi. Götüne yarıya kadar girdikten sonra, memelerinden asılarak biraz bekledim. Aynur, “Abi artık memelerime asılmayı bırak, memelerim çok acımaya başladı!” dedi. Ben de, “Tamam!” diyerek, saçlarını elime dolayıp asılarak, yarağımın kalanını da götüne sokmak için bastırdım. Epey bir uğraşla tamamını götüne sokunca ben biraz rahatladım. Birkaç yavaş git gelden sonra, osurtarak götünü sikmeye devam ettim. Artık Aynur’un götü alışmış, benim yarak rahat rahat girip çıkıyor, ben de ilk göt sikme zevkimi alıyordum. 

Derken, “Abi çıksana, sana dönüp üzerine oturmak ve beni sikerken yüzünü görmek istiyorum!” dedi. Götünden çıktım ve sırtüstü yattım. Aynur yarağımın başını tükürükleyip iyice sıvazladı. Hızlı nefes almasından dolayı tüm kaburga kemikleri sayılıyordu. Yarrağımı iyice hazırladıktan sonra, yüzü bana dönük şekilde üzerime çıktı, tahta gibi kalçalarını açarak yarağımı tutup götüne dayadı ve yavaş yavaş, inleye inleye oturmaya başladı. Yarağımın tamanını götüne aldıktan sonra eğilip beni öptü, “Harika bir duygu bu, Ayfer’in ballandıra ballandıra anlattığı kadar varmış! Sık sık tekrarlayalım bunu!” diyerek, yavaş yavaş hareketlendi. Aynur oturup kalktıkça, benim memelerim onunkilerden daha çok hareket ediyordu. Aynur artık yarağımın tamamını götüne sokup çıkarıyor, tekrar geri sokuyordu. 

Aynurun ayaklarını yanıma doğru çekerek daha iyi oturttum ve kendime çekerek, bir elimle amını okşarken, biryandan da memelerini emmeye başladım. Aynur çok geçmeden sarsılarak boşalınca, amından akan sıvılar taşaklarıma sızıyordu. Ben de boşlamaya yaklaşmıştım. Yarağımı götünden çıkarmadan birden doğrulup, Aynur’u sırt üstü yatırdım ve omuzlarından asılarak götüne abanmamla boşalmam bir oldu. Götünden çıkmadan iyice bekleyip, memelerini ve yanaklarını öptüm bir süre. 

Yarağım götünün içinde kendiliğinden inip çıkınca, Aynur, “Hadi kalkalım, benim gitmem lazım!” dedi. Ben de, “Aynur kız, senin şu daracık amın çok güzel, ben böyle am hiç görmedim!” diyerek parmaklarımla amının dudaklarını açıyor bakıyordum. “Ciddimisin, çok mu güzel?” dedi. Ben de, “Bakire kızlarda bile böyle dar amcık yoktur!” diyerek eğildim ve amını öpüp koklamaya, ufaktan yalamaya başladım. Aynur, “Yapma abi, azdırma beni şimdi, gerçekten işe geç kaldım!” diyor, fakat biryandan da amını ağzıma bastırıyordu. Bu arada benim yarak da ufaktan hareketlenmeye başlamış, fakat daha tam sertleşmemişti. “Aynur kız, şu amcığını birkere daha sikeyim de öyle git!” dedim. 

Aynur saate baktı ve uzanıp çekmeceden ıslak mendil aldı, yarağımı güzelce sildi. Sonra yarağımı ağzına alıp biraz yaladı ve “Yat ve hiçbir şey yapma, ben üstüne oturacağım, altında eziliyorum, pestilimi çıkarıyorsun!” dedi. Ben yattım, Aynur üstüme çıktı, yarağımı eline alıp amcığına yerleştirdi ve yavaş yavaş oturmaya başladı. Yarağım yarı sert olduğu için, kırılacak gibi oluyor ve amına girerken canım yanıyordu. Aynur birkaç kez git gel yaptıktan sonra telefonu çaldı. Hemen üstümden kalkarak gitti telefonunu aldı, “Bakmam lazım, hastaneden arıyorlar!” dedi. Telefonu açarak, “Yemek taşmış, temizliği yapıp hemen geliyorum!” dedi ve kapadı. Ben de, “Hadi yat altıma, şu işi bitirelim!” dedim, ama bu sefer istemedi, “İstersen 31’le boşaltayım seni!” dedi. “Ağzınla boşalt ozaman!” dedim ve saksoyla karışık 31’le boşalttı beni. Sonra aceleyle giyinip topralandık. Evden çıkmadan önce Aynur’un telefonundan kendi numaramı arayıp kaydettim, ondan da sildim. 

Canım göt istedikçe geldi siktim, ama halen o daracık amını ağzımın tadıyla sikip içine boşalamadım. Yani şu anda amı kocasının, götü benim oldu. Çocuk yapmaya karar verdiklerinde amını ben sikip, döllemeyi ben yapacağım. 

Bazen karıma şaka yollu takılıyorum, “Şu Aynuru bir siksem, varya dünya benim olur!” diye. Karım da, “Aynur mu? Başkalarını sikersin, ama Aynur asla sana vermez!” diyor. Bilmiyor ki, benim iki seneye yakındır Aynur’u siktiğimi :) 

[Selim] 

Daha Yeni Kayıtlar

Popular Posts

Blogger news